PERSEPOLİS VE İRAN DEVRİMİ


     ·        Orijinal Adı: Persepolis
     ·        Yazar: Marjane Satrapi
     ·        Yayınevi: Minima Yayınları
     ·        Baskı Yeri, Baskı Tarihi: Kızılay- Ankara / 2009
     ·        Baskı Sayısı: 3. Basım
Kitap İran Devrimi’ni anlatan bir çizgi romandır. Türkiye’de çizgi roman denildiğinde akla gelen çocuklar için yazılmış kitapların aksine Persepolis Marjane Satrapi’nin otobiyografik çalışmasıdır. Persepolis’in içeriğinde bilinen çizgi romanların aksine her şeyin üstesinden gelen süper kahramanlar yoktur. Bunun aksine Marjane Satrapi kendi hayatı ve yaşadıkları üzerinden İran Devrimi’ni anlatmıştır. Kitapta iyi- kötü dengesi ya da her şeyin üstesinden gelebilen, süper güçlü bir kahraman yoktur. Yazar yaşadıklarını bütün gerçekliğiyle okuyucuya aktarmıştır. Kitap birçok dile çevrilerek dünyadaki bir çok okur tarafından ilgiyle okunmuştur. Daha sonra kitabın filmi de çekilmiştir.
Kitap İran Devrimini yaşayan küçük bir kızın gözünden anlatılıyor. Devrim ilerledikçe küçük kızda büyüyor ve düşünceleri gelişiyor ve değişiyor. Yazarın İran Devrimini politik bir gözle eleştirmek yerine küçük bir kızın gözünden anlatması okuyucuya sade bir dil sunmuştur. Kitabın ana karakterinin İran Devriminin başlarında daha küçük bir kız olan Marji –Marjane Satrapi- olması kitaba çocuk saflığını katmış ve okuyucu tarafından sevilmesini sağlamıştır. Kitabın ana karakteri Marji İran Devrimini okuyucuya anlatırken kendi de anlamaya çalışmıştır. Burjuva bir aileden gelen ve Frankofon eğitimi alan Marji İran Devriminin halkta nasıl karşılandığını ve nasıl ilerlediğini kendi gözünden çocuk saflığıyla anlatmaktadır.  İran Devriminin eğitim ve gençlik üzerindeki etkisi kitaptan net olarak anlaşılabilmektedir.
            Halkın şaha karşı gelmesiyle sonunda şah ülkeden gider. Marji’nin duyduğu ve öğrendiği hikâyeler onun düşünce yapısının oluşmasını sağlar. Yaşanan olaylarla birlikte büyüyen Marji gittikçe bilgilenmeye başlar ve edindiği bilgileri de okuyucuyla paylaşır. İran’ın devrim sonrası İslam devletine dönüşmesiyle Marji’nin çevresinde bir takım değişiklikler olur. Kitabın İslam Devrimini anlatmasına rağmen yazarın Marji’yi anlatıcı olarak kullanması onun duygularına da yer vermesini gerektirir. İslam rejimi yüzünden ailelerin ülkeyi terk etmesi ve Marji’nin arkadaşlarını kaybetmesi üzerine yaşadığı duyguların okuyucuyla paylaşılması İran Devriminin sadece politik etkilerini değil insan üzerindeki etkilerin anlaşılması konusunda büyük bir önem taşır.
            İslam rejiminin yönetime geçmesiyle ve başlayan savaşında etkiyle değişen çevre halkın yaşayışını tamamen değiştirmiştir. Kitapta geçen aile Marji’nin ailesinin yaşadıklarının anlatılması değişen çevreyi kanıtlayan örneklerdir. Marji’nin etrafının değişmesi ve ülkedeki gelişmeler sonucu Marji’nin düşünce yapısı şekillenmektedir.
            Kitabın genelinde yer alan konulardan biri ise ülkedeki İslam yanlısı değişiklikler ve savaş yüzünden dağılan ailelerdir. İslam rejiminin etkisiyle birçok aile çocuklarının geleceğini düşünerek onların yurtdışında eğitim almasını sağlamıştır. Bir süre sonra Marji’ de laik bir eğitim düşüncesiyle Avustralya’ ya gitmiştir.
            Kitabın İran Devrimi dışında bir orta doğu ülkesinin vatandaşı olan birinin Avrupa ülkelerinde nasıl karşılandığı ve neler yaşadığı da anlatılmıştır. Bu insanların yaşadıklarının 14 yaşındaki bir kızın gözünden anlatılması okuyucuda daha derin bir etki yaratmaktadır. Marji’nin anlatımındaki sadelik ve doğallık yaşanan sorunların daha etkileyici olmasını sağlamıştır. Zamanla yerli arkadaşlar edinen Marji gittiği yerin kültürüyle kendi kültürü arasındaki farkları görmekte ve kimlik çatışmasına girmektedir. İlk başlarda karşılaştığı şeyleri garipseyen ve ayıp bulan Marji kendi fiziksel değişimiyle birlikte zihinsel olarak da değişmektedir.
Gruba dahil olmak için çabaladıkça kültürümden uzaklaştığım, aileme ve köklerime ihanet ettiğim, bana ait olmayan bir oyunda yer aldığım hissine kapılıyordum. Annem ve babamın her telefonu, korkaklığım ve ihanetimi hatırlatıyordu bana. Onların sesini duymak, beni hem mutlu ediyor hem de konuşmalarından rahatsızlık duyuyordum.
Zaten herkesin gözü önünde yapılan öpüşüp koklaşmalara karşıydım. ne derseniz deyin, geleneksel yapıdaki bir ülkeden geliyordum.
Marji’nin kendine yaptığı bu itiraf doğu ve batı kültürünün farklılıklarının insan üzerine etkisinin kanıtıdır. Marji gittikçe kimliğinden uzaklaşmaktadır ama tam anlamıyla karşılaştığı kültürle de bir bütün olamamaktadır. Bunun nedeni Marji’nin de kabul ettiği üzere geleneklerine bağlı bir ülkeden geliyor olmasıdır. Kitapta bu sorunun yer bulmasıyla kitap doğu- batı ayrımını da okuyucuya anlatmaktadır. Bu farklılıkların etkilerinin Marji üzerinden, bir genç kızın ağzıyla anlatılması bu farklılıkların sosyal hayatı nasıl etkilediğinin anlaşılmasına olanak sağlamıştır.. Marji’nin yaşadığı bu kimlik çatışması ve sonuç olarak kendi kişiliğinde meydana gelen kendi kültüründen uzaklaşma gibi etkiler onu değiştirmiştir. Bu etkilerin devamında Marji’nin yaşadığı bunalımlı dönemler ve yeni ortamlara girme eğilimleri kimlik sorunun sonuçlarının açıklanması için örnek gösterilebilir.
Marji’nin yaşadığı kimlik sorunu zamanla hayatında fark edilebilir bir etki yaratmıştır. Zamanla İranlı olmamanın yabancılar tarafından hoş karşılanmaması üzerine Marji yeni tanıştığı kişilere İranlı olduğunu söylemek yerine Fransız olduğunu söylemiştir. Bunun nedenin toplumun o dönemin şartlarına göre İranlılara gösterilen baskı olduğu söylenebilir. Fakat Marji’nin kimliğini gizlemesi yeni sorunlar doğurmaktadır. Marji kendi kimliği ve etrafının kimliği arasında kalır.
Çenenizi kapatın yoksa ben kapatacağım! Ben İranlıyım ve İranlı olmaktan gurur duyuyorum.
Marji üzerindeki baskılar sonucu kendi kimliğini kabul eder ve kimliğine sığınır. Yukarıdaki sözleri arkadaşlarına söyler. Marji’nin bunu bağırarak söylemesi içinde hissettiği baskının dışa vurumu olarak görülebilir. Marji’nin yaşadıkları Orta Doğu halklarının yaşadıklarının birer kanıtıdır.

KAYNAKÇA:

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder